Atatürk'ün yatı Savarona...








İsmini Hint okyanusundaki bir deniz kuşundan alan Savarona yatı, Golden Gate ve Brooklyn köprülerini imal ederek servet sahibi olmuş olan John Roebling isimli mühendisin torunu, Richard M. Cadwallader’in dul eşi Bayan Emily Roebling Cadwallader tarafından Almanya’nın Hamburg şehrinde, Blohm und Woss tersanesine Gibbs ve Cox dizaynı olarak sipariş edilmiştir. Yapımına 29 Temmuz 1930 tarihinde başlanan yat 28 Mart 1931 tarihinde denize indirilmiştir. Yat 4.000.000,-USD‘a imal edilmiştir.


Yat, döneminin en büyük özel yatı olup, içi antika meraklısı sahibinin isteği doğrultusunda dünya’nın dört bir yanından getirilmiş özel ve tarihi eşyalarla zenginleştirilmiştir.
Savarona denize indikten sonra Atlantik’te, Akdeniz’de ve Kuzey Afrika sularında dolaştı. Yatını çok seven Bayan Cadwallader, Amerikan hükümetince ülke dışında imal edilmiş teknelerden istenen tescil ile ( teknenin bedeli kadar ) gümrük vergilerinin yüksekliği nedeniyle yatını Amerika’ya götürememişti. Bu sebeple yatını kullanamayan sahibesi onu satmaya karar verdi.
Ulu Önder Atatürk döneminde uzun bir süre ‘Cumhurbaşkanlığı Yatı’ olarak Ertuğrul Yatı kullanılmıştı.



Atatürk, denize olan büyük sevgisi nedeniyle İstanbul’da bulunduğu yaz aylarında özellikle Moda Koyu’nda yapılan yelken ve kürek yarışlarını Acar Motoru ve Ertuğrul Yatı’ndan izlemekten de büyük bir zevk alırdı. 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle Moda Koyu’nda yapılan deniz şenlikleri başta olmak üzere önemli yarış günlerinde Acar Motoru ve Ertuğrul Yatı, Atatürk’ün yarışları en iyi biçimde izleyebileceği yere gelirdi. Büyük önderin bu yarışları izlemeye gelmiş olması hiç kuşkusuz denizciler için de ayrı bir heyecan, şevk ve gurur kaynağı olurdu.

Atatürk; İran Şahı Rıza Pehlevi, İngiliz Kralı VIII. Edward ve Ürdün Kralı Abdullah’ı da Ertuğrul Yatında ağırlamıştır. 1938 yılında Kral VII. Edward İstanbul’u ziyaret ettiğinde bacadan dökülen kurum Majestelerinin beyaz pazenlerini kirletince, Atatürk Ertuğrul’un hurdaya gönderilmesine karar vererek yeni bir cumhurbaşkanlığı yatı araştırılması için emir vermiştir.
Başbakan Celal Bayar'ın çok yakın ahbapları olan Zeki Rıza Sporel ile Mahmut Baler, İstanbul'da Yun-Is'in temsilciliğini yapıyorlardı. Zeki Rıza Bey de, İngiliz Vitol ailesinin kızı ile evliydi. Eşinin kardeşleri de İngiliz Konsolosluğu'nda çalışıyorlardı.
Bu iki İngiliz'in, satılan yat’tan bahsederek Zeki Rıza Bey'i haberdar etmesi ve Rıza Beyin de, o sırada Atatürk için bir yat alınması girişiminde bulunan Celal Bayar'a durumu anlatması ile hükümet Savarona'nın satışından haberdar olmuştur. Araştırmalar sonucu İngiltere’nin Southampton limanında satışa çıkarılan eşsiz Savarona yatı Atatürk için uygun görülmüştür.
Bayan Cadwallader görüşmeler sonunda, takdir edip hayranı olduğu Atatürk’ün kullanabilmesi için gemiyi imalat değerinin çok altında ucuz bir fiyatla Türk hükümetine satmıştır.
Ancak Alman tekniğinin bir harikası olan Savarona'yı elinden kaçırmak istemeyen Almanya, Krupp firmasının desteği ile Savarona Yatı'na haciz koyar. Fakat daha sonra, Atatürk'e karşı büyük sempatisi olan Amerika'nın o zamanki başkanı Roosvelt, Savarona Yatı'nın üzerindeki Almanya'nın koymuş olduğu hacizin en kısa zamanda kaldırılarak, Türkiye'ye satılmasını; aksi halde o sıralarda, New York Limanı'nda bulunan ünlü Alman transatlantiğinin haczedileceğini Hitler'e bildirir. Sonunda Almanya haczi kaldırarak, Savarona'nın Hamburg Limanı'ndan çıkmasına izin verir.
Bundan sonra Amerikan bandırası ile İngiltere'nin Sauthampton Limanı'na getirilen Savarona'ya, 24 Mart 1938 tarihinde Türk Bayrağı çekilerek, satın almak için gelen heyet üyelerine (Londra Büyükelçimiz Fethi Okyar, Cumhurbaşkanlığı Başkatibi Hasan Rıza Soyak, Hava Müsteşarı Sadullah Güney, İş Bankası Genel Müdürü Muammer Eriş, Etibank Genel Müdürü İlhami Nafiz Pamir) teslim edilir.
12.04.1938 tarihinde her türlü hazırlığını yapmak üzere İngiltere'nin Southampton limanından tekrar Almanya'nın Hamburg Limanı'na gelen Savarona Yatı, bazı döşemeleri yenilendikten sonra 22.05.1938 tarihinde Gemi Süvarisi Sait Özege ve 45 kişilik personeli ile İstanbul'a hareket etti. Atatürk’ün ölümcül hasta olduğu sırada 01 Haziran 1938 Çarşamba günü saat 6.30'da Florya önlerinde demirleyen Savarona, aynı gün saat 12.30'da hareket ederek 13.45'de Dolmabahçe Sarayı'nın önünde demirlemiştir.
Atatürk aynı gün saat 15.30'da yanında Hasan Rıza Soyak, Salih Bozok, Kılıç Ali ve Yaver Celal olduğu halde, Acar motoru ile Savarona Yatı'na gelmiştir.
Atatürk evvelce planları görmüş ve yatı çok beğenmişti. Son zamanlarda giderek artan rahatsızlığı nedeniyle pek sevdiği bu yatta çoğu zamanını yatakta geçirdi. Bir gün şöyle dedi:-Bir çocuk oyuncağını bekler gibi bu yatı beklemiştim. Mezarım mı olacak bu tekne benim?

Atatürk’ün Savarona’da geçirdiği altı hafta boyunca, kabine toplantıları düzenlendi, Romanya Kralı Carol da dahil olmak üzere önemli konuklar, devlet başkanları ağırlandı.
Atatürk'ü ölüm yatağına Savanora'daki kamarasından bir koltuk içinde ancak götürebildiler. Yat Dolmabahçe Sarayı önünde boynunu bükerek Atatürk'ü boşuna bekledi. Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe sarayında öldü.
Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz naaşı, 19 Kasım günü, İstanbul’dan İzmit’e Türk ve yabancı Harp gemilerinden oluşan bir donanma refakatinde götürüldü. Denizde cenaze törenine katılan, Yavuz muharebe kruvazörü, Zafer, Tınaztepe muhripleri, Dumlupınar, Gür denizaltı gemileri, Doğan, Martı hücumbotları yanında, Savarona yatı da törene katılarak korteje İzmit’e kadar eşlik etti.
Savarona yatı Atatürk’ün ölümünden sonra, Ulaştırma Bakanlığının, 3.8.1939 tarih, 1650/2115 sayılı emirleriyle hazine namına İstanbul limanı gemi sicil defterine 2051 sicil numarasıyla tescil edildi.
Yat Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde de Cumhurbaşkanlığı yatı olarak korundu.Kanlıca koyunda uzun süre hareketsiz yatan Savarona yatının 1951 yılında donanmaya devredilerek, okul gemisi olarak kullanılmasına karar verildi. Gemi kısa bir süre İstinye’de havuza alındı, daha sonra da Haliç’te havuza alınarak, gerekli bakımı, tamir ve tadilatı yapıldı. Bu arada baş ve kıç kısmına ikişer adet top yerleştirildi. Gemi, bir müddet Haliç’te, Kasımpaşa’daki tarihi divanhane binasının önünde demirli kaldı.2 Temmuz 1951 tarihinde Savarona yatı Deniz Kuvvetleri Komutanına devredilerek okul gemisi olarak kullanılmaya başlandı.
70 gün süren ilk inceleme ve tatbikat gezisini, 65 öğrenciyle 1 Ekim 1951-8 Aralık 1951 tarihleri arasında, Hindistan’ın Bombay şehrine yaptı. Gemi komutanı, Dz. Alb. Vedat Burak komutasında, İstanbul’dan hareketle, Mısır’ın İskenderiye limanını 3 gün ziyaret ettikten sonra, Süveyş kanalını geçerek, Suudi Arabistan’da Cidde’de, daha sonra Aden’de 3 gün, Pakistan’ın Karaçi limanında 5 gün kaldıktan sonra Bombay’a vardı. Dönüşte İskenderun, Antalya ve İzmir’e uğrayarak İstanbul’a demirledi.
Bu uzun gezisinde Savarona okul gemisi şanlı Türk bayrağını uğradığı ülkelerin sularında dalgalandırmış, bu ülkelerle aramızda kardeşlik, dostluk bağlarını kuvvetlendirmiştir.
Savaronada, uzun süre Atatürk’ün kullanmış olduğu özel daire eşyalarıyla birlikte müze olarak muhafaza edildi.

Savarona yatı, Heybeli ada açıklarında 3 ekim 1979 sabahı çıkan yangın sonucu ağır bir şekilde hasar gördü. Gölcük tersanesinde 6 ay içinde onarılan gemi, bir müddet daha okul gemisi olarak hizmete devam ettikten sonra kadro dışı bırakıldı.
Savarona okul gemisinin yangından kurtarılabilen bir kısım eşyası 1986 yılında, teşhir edilmek üzere İstanbul Deniz Müzesi’ne devredildi. Atatürk’ün Savarona yatında kalmış olduğu 54 gün süresince kullandığı karyola, komodin ve komple yatak takımları da Deniz Müzesinde, müzenin Atatürk salonunda teşhir edilmektedir.
1989 yılında Savarona’yı hurdaya çıkarma kararı alındı; ancak Kahraman Sadıkoğlu son dakika kararıyla yatı 49 yıllığına kiraladı ve Savarona’yı önceki görkeminden daha iyi bir hale kavuşturmak için çok çaba isteyen yeniden döşeme işine başladı. İçi Donald Starkey tarafından tasarlanan yatı yenilemek için 425 işçi yaklaşık üç yıl çalıştı. Toplam restorasyon bedeli yaklaşık 25 milyon dolar kadardır.
Savarona’nın içinde Atatürk’ün kütüphanesi ve yatak odasıyla birlikte 19 suit bulunuyor. Süper lüks döşenen suitlerin bazılarının genişliği 50 metrekareye ulaşıyor. Savarona’nın içinde bulunan Türk Hamamında kullanılan Mermerlerin ağırlığı ise 260 ton dur.
Yatın en geniş salonu başta bulunup ve burası aynı zamanda yemek salonu görevi de görmektedir. Salonda gerçek XV. Lui'ye ait yemek masası ve 12 iskemlesi vardı. Köşede gayet güzel bir şömine ve karşısında antika bir komodin ile siyah orjinal bir etejer bulunuyordu. Hemen bitişiğinde Atatürk'ün kısa bir süre için çalışma odası olarak kullandığı, çok şık ve çok güzel döşenmiş bir bölüm vardı, içinde de yaklaşık 1500 kitaptan oluşan bir kütüphanesi vardı. Yat sahibinin kullanacağı bütün kapı kulpları, banyo muslukları ve diğer madeni aksam, altın kaplama idi.
Tekne safrası civalı olarak yapılarak 90 derece yatmadıkça devrilmemesi sağlanmıştır.